Onunla beraber hayatımdan çok değerli bir parça da kopup sonsuzluğa karıştı. Onu ne zaman tanıdım diye kendime soruyorum. Bir kez daha böyle bir tarih olmadığını anlıyorum. Beraber doğmadık ama hayata neredeyse birlikte göz[…]
Gelişmiş toplumları, gelişmemiş ve az gelişmiş toplumlardan ayıran en belirgin özelliklerden biri, bu tür ülkelerde sivil toplum örgütlerinin “çok gelişmiş olması ve toplum yaşamının tüm katmanlarını kapladığı” şeklinde ifade edilmektedir. Sivil Toplum Nedir?[…]
27 Nisan 2015 tarihli “Gerçek Bağımsızlık Ekonomik Bağımsızlıkla Sağlanır” başlıklı yazımızda Cumhuriyetin Osmanlıdan devraldığı sanayii tesislerine değinirken bunların Bakırköy Pamuklu Dokuma, Feshane Yünlü Dokuma, Beykoz Deri ve Kundura, Yıldız Porselen gibi İstanbul’da ve[…]
Bundan tam bir ay önce 29 Ocak 2018 tarihli yazımda Türkiye’mizde genç cumhuriyetin kurduğu en eski sanayi kollarından biri olan Şeker Sanayiini ve Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin oluşumunu anlatıp, gündem de olan şeker[…]
Ben memuriyete, daha doğrusu ilk ciddi, kariyere giden çalışma hayatına T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nde başladım. Tarihi geçmişi, hizmet anlayışı, disiplini, bir camia ruhu yaratma becerisi ile bu banka benim tüm kariyerimde ve[…]
Hiçbir iletişim aracının Anadolu’nun evlerine girmediği yıllarda insanlar özellikle uzun kış gecelerinde nasıl vakit geçirirlerdi? Hele elektriğin bile henüz aydınlatmadığı o koyu karanlığı nasıl renklendirirlerdi? İnanınız çok faydalı, çok paylaşımcı bir yöntem uygularlardı.[…]
GENEL DEĞERLENDİRME 2017 dış ticaret rakamları açıklandı. Hani bir söz vardır. “Size bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce hangisini duymak istersiniz?” diye. Ben size önce iyi haberi vereyim. Son 5 yılın[…]
Üretici, tüketici tüm halkımızın hayatında yeri ve anıları olan bir kuruluştur Tekel. Doğduğum, çocukluk ve ilk gençlik yıllarımı geçirdiğim Sivas’ın ana caddesi olan, İstasyon Caddesi’ndeki Tekel İdare Merkezi’nin ve depolarının yer aldığı bölgeye[…]
Savaş yorgunu Anadolu’nun yeni devleti Türkiye Cumhuriyeti, sanayileşmeye halkın temel ihtiyaçlarına öncelik vererek başlamıştır. Amaç çok yönlüdür. Bir yandan sanayinin gelişiminin sağlanması, diğer yandan halkın temel ihtiyaçlarının karşılanması, bir o kadar da Türk[…]
Birer birer yok edilen veya etkisiz hale getirilen tarımı destekleyen kurumları incelemeye devam ediyoruz. Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu, 30.04.1963 tarih ve 227 sayılı Kanunla kurularak hayatımıza girmiştir. – Üreticiyi desteklemek için ürettiği sütü[…]
Et ve Süt Kurumu’nun tarihçesine baktığımızda, 1952 yılında 3780 sayılı Milli Koruma Kanunu’nun 6.maddesine dayanılarak Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Et ve Balık Kurumu adıyla bir İktisadi Devlet Teşekkülü olarak hayata geçirildiğini görüyoruz. Kurumun[…]
Tarımla ilgili bir dizi yazı kaleme aldık. Bunların hepsinde ısrarla altını çizdiğimiz gerçekleri bir kez daha yineleyelim: – Türk toplumu halkının % 20’ye yakını kırsalda yaşayan köylü ağırlıklı bir topluluktur. – Çalışan her[…]
Her ay bir önceki ay ihracat rakamlarının TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) tarafından açıklanması artık bir gelenek haline gelmiş görünüyor. Hele bir de ihracatta o ay bir artış yakalanmışsa değmeyin coşkuya. Açıklamalar daha keyifli[…]
Son aylarda basınımızın gündemini meşgul eden konuların başında hayvancılık sektörü için kuru ot ve yem ile canlı hayvan ve et ithalatı geliyor. Değerli basınımız bu son derece hayati konuyu ne yazık ki ayrıntılı[…]
Son iki hafta sizlere Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul ile Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’yı anlattık. Konuyla ilgili bu üçüncü yazımızda bu iki kentimizi karşı karşıya koyup birlikte değerlendireceğiz. İstanbul, orta çağdan bu yana önemli[…]
Geçen hafta İstanbul’dan, İstanbul’un güzelliklerinden ve son yıllarda yaşadığı olumsuzluklardan söz ettik. Şimdi sıra Ankara’da. Ankara deyince aklımıza ilk gelen Atatürk’tür. Çünkü burası Atatürk’ün şehridir. Daha doğrusu onun yarattığı bir şehirdir. Mustafa Kemal[…]
Biri geçmişin, diğeri bugünün başkenti. Her ikisi ya çok sevilmiş ya da çok eleştirilmiştir. Zaman zaman da birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Ben de işte böyle bir deneme yapmak istiyorum. Yazıma, “İstanbul” deyince hepimizin aklına ve[…]
İngiliz araştırma kuruluşu Brand Finance 2017 yılı için dünyanın en değerli markalarını açıkladı. En değerli ilk 500 arasında ne yazık ki tek bir Türk Markası bile yer almıyor. Bu konuyu ayrıntılarıyla inceleyeceğiz. Ancak,[…]
Büyük Atatürk’ün kaybının 79 ncu yıl dönümündeyiz. Aşık Mahsuni Şerif’in Türk Milletinin duygularını en güzel bir şekilde ifade eden türküsünde olduğu gibi ona olan özlemimiz dinmiyor. Her geçen yıl daha büyüyor. Adeta katlanıyor.[…]
Türkiye’nin ithal ikamesi esasına dayalı ekonomik politikalardan vazgeçmesinin miladı sayabileceğimiz 1981 yılından 2016 yılı dahil geçen 36 yıllık süreçte Türkiye dış ticaretindeki gelişmeleri aşağıdaki tabloda topluca değerlendirdik. KÜMÜLATİF DEĞERLENDİRME YILLAR MİLYAR $ İHR[…]
Geçen hafta 1980 başlarından itibaren Türkiye’nin kendi kendine yetme ilkesi ile yürüttüğü ekonomi politikalarından tam rekabete dayalı, ihracatta kalkınma modeline geçtiğini ve bu amaçla dış ticaret ve kambiyo rejimlerini liberalleştiğini anlatmıştık. Seçilen bu[…]
1980 ihtilalinden sonra askeri yönetim tarafından başbakan yardımcısı sıfatıyla ekonominin başına getirilen Turgut Özal, Türkiye’nin korumacılığa dayanan sanayileşme modeli yerine, rekabete, üretime dayalı dış dünya ile entegre olmuş bir kalkınma modelinin temellerini atmaya[…]
Günümüzde, özellikle kamusal hayatımızda çok sık karşılaşmaya başladık bu kelimeyle. Bu nedenle, Arapça asıllı bu kelimenin neyi ifade ettiğini hayatımızda karşımıza niçin çıktığını, önemini, değerini irdelemek istedik. Liyakat, Türk Dil Kurumu dahil sözlüklerde[…]
2015 yılının Kasım ayında bir Rus savaş uçağının düşürülmesi ile Rusya ve ülkemiz arasında ortaya çıkan kriz durumu öncelikle ikili ekonomik ilişkilere yansımış ve doğal olarak en büyük darbeyi ihracatımıza vurmuştur. Rusya’dan ithalatımızın[…]
Eskilerde olduğu gibi günümüzde de bürokratik önlemleri azaltarak, sadeleştirerek, ihracata yönelik özendirme önlemlerini devreye sokarak, ihracat artışı sağlanabileceğine ve bunun sürdürülebilir olduğuna inanlar halen mevcut. Doğal olarak bu tür önlemlerin ihracatın artırılmasında hiçbir[…]
Çok bilinen bir deyiştir. Özü itibariyle elinde bir imkân bulunduran, bir yetki kullananın, ondan “öncelikle kendisinin yararlanacağını” ifade eder. Toplumumuzun, ne yazık ki hastalıklı bir karakterinin yansımasıdır bu ifade. Aynı zamanda bir azgelişmişlik[…]
9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’i ölümünün ikinci yıldönümünde rahmet, saygı ve özlemle anıyoruz. Merhum Demirel Cumhuriyet tarihimizin en önemli kişilerinden biridir. Siyasi yaşamına 1962 yılında, 27 Mayıs ihtilalinden sonra Demokrat Parti’nin devamı olarak kurulan[…]
Atalay ile beraber ARAMIZDAN AYRILMAKTA ACELE ETTİLER Sivas’ta çocukluğumun mahallesinde, bazıları ile okulda da birlikte olduğum çok sayıda arkadaşım oldu. Oyun alanlarımız, motorlu taşıt araçlarının fazla yaygın olmaması nedeniyle mahallenin sokakları,[…]
Ben ilki Ticaret Bakanlığı’nda ikincisi ise Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda olmak üzere iki kez İhracat Genel Müdürlüğü yaptım. Farklı zamanlardaki her iki genel müdürlüğüm zamanında fındık Türkiye için önemli bir ihraç ürünüydü.[…]
2002 yılının Ağustos ayının ikinci yarısında ülkenin önde gelen gazeteleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Türkiye Elektrik Kurumu’nun (TEK) bir kısım bürokratlarının devleti büyük zarara uğrattıkları haberine geniş yer vererek çıktılar. Ama,[…]
Yıl 1979. Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürüyüm. Bakanımız Teoman Köprülüler’in başkanlığında oluşan bir heyetle ilginç bir seyahate çıktık. O tarihlerde Enver Hoca yönetimindeki Arnavutluk tam bir kapalı kutu. Çin Halk Cumhuriyeti Arnavutluk’un önemli[…]
Çocukluğumuzda parklar, halı sahalar, tenis kortları, kısacası oyun alanları yoktu. Sokaklar ve boş arsalardı bizim oyun alanlarımız. Kışın karla kaplı, yağmur mevsimlerinde çamur içinde olan, yaz sıcağında kuruyan su birikintilerinin geride bıraktığı tortularla[…]
Devlet ilginç bir yapıdır. İşleyişinde kural esastır. Ancak, bu işleyişte çoğu zaman kural esasa feda edilmektedir. Devlette geçirdiğim, 30 yıl süren uzun meslek hayatımda bu söylediklerime örnek oluşturabilecek çok garip, çok trajikomik durumlarla[…]
Yıl 1987, Hazine ve Dışticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürüyüm. Çekirdeksiz kuru üzüm üretici ülkeleri arasında yapılan geleneksel toplantının o yıl İngiltere’nin Cumbria olarak da adlandırılan sessiz, sakin ve doğal güzelliklerle bezeli bir yöresi[…]
1994 yılının ilk günleri gazete manşetleri ve ekonomi sayfaları benzer başlıklar ve haberlerle çıktı: “Devlet, Müsteşarlarını Mahkemeye Verdi”, “Böylesi Görülmedi” gibi başlıklarla çıkan bu haberlerde, çoğu mevcut hükümetin atadığı devletin zirve görevlerinde bulunan[…]
2000 yılının başları. Dünya Türk İşadamları Kurultayı’nın İstanbul’da yapılması öngörülen üçüncüsü için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. İlkinden itibaren Kurultayı himayesine alan ve çok yakın bir ilgi ve destek gösteren Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’e kendisine[…]
Sakıp Bey kurucusu olduğum Vakıflar tarafından düzenlenen Dünya Türk işadamları Kurultayının başkanlığını üstlenmişti. Kurultaylar sırasında çok yakın bir çalışma içerisinde oluyorduk. Bürokratik geçmişimden, kurucusu olduğum vakıflardan ve Dünya Türk İşadamları kurultayı gibi çok[…]
İlk özel sektör deneyimimi genç bir kuruluş olan Şahinler Holding’de yaşamış ve 5 yılı aşkın bir süre görev yaptıktan sonra kurucusu olduğum Avrupa Serbest Bölgesi kurucu ve işleticisi olan şirketin yönetim kurulu başkanlığından[…]
Hamburg’da ticaret müşavirliği görevine başladığımda bu görevi vekâleten yürüten Yüksel Özalp henüz Türkiye’ye dönmemişti. Türkiye’deki hükümet değişiklikleri nedeniyle onun ve onunla birlikte gelen diğer arkadaşlarımızın Yurtiçi görevlerine dönüşleri gecikmişti. Belki iyi de olmuştu.[…]
Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığı görevimin ilk dönemleri. O yıl (1993) Kasım ayında Fransız Thales Alenia Space firmasına sipariş verdiğimiz Türkiye’nin ilk haberleşme uydusu olarak hizmete girecek Türksat 1A uydusunun devir teslim töreni için Bakanlığımızdan[…]
Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Başyardımcılığına atanmıştım. Görevimin ilk günleri tebrike gelenler eksik olmuyordu. Sekreter, İzmir İhracatçı Birliklerinden bir heyetin genel müdüre geldiklerini, benimle de görüşmek istediklerini söyledi. “Buyursunlar” dedim. 4 kişiydiler. Şimdi[…]
Önder’i, daha sonra ismini “Ege” olarak değiştirdiğimiz “İzmir İhracatçı Birlikleri”nde tanıdım. Muhasebe Bölümü’nün şefiydi. Kendisini, bulunduğu konum itibariyle fazla yakından tanıma fırsatım olmamıştı. Gaziantep’te bulunan Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri’nde bir yolsuzluk ihbarı üzerine[…]
Ünal Sağra’yı ilk kez Hamburg’da görev yaparken bir kokteyl veya toplantıda görmüştüm. Konuşuncaya kadar Alman olduğundan o kadar emindim ki. Uzun boylu, biraz kilolu, sarışın, mavi gözlü. Bir kuzey ülkesi yurttaşının tüm tipik[…]
(TUIK) Türkiye İstatistik Kurumu 2016 Dış Ticaret rakamlarını açıkladı. Durum maalesef iç açıcı değil. 2015 yılına göre ihracat gerileme hızı % -8,7 ‘den % -0,9 ‘a inmiş görünüyor. Ama, 2014 yılında ulaştığımız 157,6[…]
Memuriyet hayatım Ziraat Bankası’ da başlamıştı. Ancak, doğrudan bir bakanın yönetiminde olan bir teşkilatta ilk görevim Ticaret Bakanlığı Müfettiş Yardımcılığıdır. Teftiş Kurulu sınavını kazanarak Müfettiş Yardımcılığına atanınca başkanımız gelenek olduğu üzere bizleri başta[…]
Seriye kaldığım yerden devam ediyorum. O tarihte Dış Ticaret Müsteşarlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürü olan Kürşat Tüzmen (sonraları aynı teşkilatta müsteşar yardımcısı, müsteşarı ve bakanı oldu), herhalde ben o teşkilatın müsteşarı iken maiyetimde[…]
Bu serinin son yazısını “nereye kadar” diye bitirmiştim. O sorunun cevabını vermek üzere seriye devam ediyorum. Şahinler Holding’de olağan faaliyetlerin içinde bir dişli parçası olmak istemiyordum. Ben devlette geçen çalışma hayatımda da hep[…]
Bu bir müfettişlik deyimidir. Müfettiş genelde sabit bir çalışma yeri olmayan oradan oraya hatta o coğrafyadan bu coğrafyaya savrulan bir görev adamıdır. Genelde her müfettişin hedefinde bir gün kariyerine uygun bir idari göreve,[…]
Artık özel sektördeydim. Yurt içi ve yurt dışında yirminin üzerinde şirketi, İstanbul, Çorlu ve Edirne’de üretim tesisleri, turizm alanında yatırımları olan genç bir şirketin gelişmeye çok açık yapısının bir temel taşı da ben[…]
Kamuda genel müdür düzeyinde görev yaparken özel sektörden aldığım iki ayrı teklifin hikâyesini geçen haftalarda sizlerle paylaşmıştım. Almanya’nın başkentindeki Büyükelçiliğimizde Ekonomi ve Ticaret Başmüşaviri olarak görev yaparken Almanya’da artık önemli hale gelen Türk[…]
Dönemin başbakanı Tansu Çiller’in teklifi ve talebi üzerine Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığından yeni kurulan Dış Ticaret Müsteşarlığı’na yatay geçiş yapmıştım. Yeni teşkilatımda büyük bir coşkuyla karşılandım. Meslek hayatımın en verimli en etkili yıllarını bu[…]
Ulaştırma Bakanlığı müsteşarıyım. Bakanım Mehmet Köstepen ‘le çok iyi ilişkiler içerisindeyiz. Göreve başladığımda yaptığı bir jestle kalbimi kazandı. Siyasi ve devlet kariyeri çok yeni olmasına rağmen düşünceli ve öngörü sahibi bir insandı. İkinci[…]
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığında İhracat Genel Müdürüyüm. Müsteşarımız Ekrem Pakdemirli seçimlere girmek için istifa ederek memuriyetten ayrıldı. Ancak, yapılan ara seçimlerde Anavatan Partisi adayı olarak milletvekilliğine seçilmeyi başaramadı. Tekrar memuriyete dönmedi. Ankara’da[…]
Bizim kuşakların üniversiteyi bitirdiği yıllarda tek güvenli iş kapısı devletti. Az da olsa maaşı garantili, emekliliği ve iş güvenliği tam olan bir yerdi devlet görevi. O tarihlerde ekonominin çok önemli bölümüne devlet hükmediyordu.[…]
Konuyla ilgili anı ve geçmiş gözlemlerine geçen hafta kaldığımız yerden devam ediyorum. Devlette çalıştığım son yıllarda artık telefon bir prestij unsuru ve lüks kullanım aracı olmaktan çıkmıştı. Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde çok kısa[…]
BİR ZAMANLAR İLETİŞİM ( HABERLEŞME […]
Mondros Ateşkes Anlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu teslim bayrağını çekmiştir. Misak-ı Milli hudutları dışında ki yerlerden tamamının imparatorluktan koptuğu artık inkâr edilemeyen bir gerçektir. Ancak, İtilaf Devletlerinin bununla yetinmeyeceği, kendi aralarında yaptıkları toplantılar ve[…]
Bu konuda anılarıma geçen hafta kaldığımız yerden devam ediyorum. Anlattığım gibi telefon hayatımızda bugünkü gibi her an, her gün kullandığımız bir iletişim vasıtası değildi ama yaşamımıza girmişti. Telefon sahibi olabilmek öyle hemen ulaşılabilen[…]
İletişim artık günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Evde, sokakta, alışverişte, hatta maalesef araç kullanırken her an elimizde olan telefonlarımızla konuşuyoruz, mesaj atıyoruz. Yani iletişimin çeşitli yollarını kullanabiliyoruz. Bunları yaparken zaman zaman[…]
Bu başlık altında topladığım anekdotlarıma devam ediyorum. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarıyım, bir gün TCDD Genel Müdürü beni arayarak verimsiz işletmelerinden, yolcu hareketi olmayan demir yolu istasyon ve duraklarından şikâyet ederek buraları kapatmayı planladığını ve[…]
Geçen haftaki anekdotlarıma devam ediyorum. Enerji Bakanlığı’ndaki görevimi takiben Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığına atandım. Bakanımız Mehmet Köstepen’di. İzmir Milletvekili olan merhum Köstepen, genç, siyasette yeni, çok kıpır kıpır, sıcak kanlı bir insandı. İçinde hep[…]
Dilimizde böyle bir deyim vardır. Çoğu kez işlerin planlandığı gibi gitmediği, varsayımlarımızda, öngörülerimizde ve beklentilerimizde umduğumuzu bulamadığımız, hesaplarımızda yanıldığımız durumlarda kullanırız bu deyimi. Özel hayatımızda olduğu gibi devlet yaşayış ve işleyişinde de benzer[…]
Gelişmiş sanayi ülkelerinin, GATT (Genel Ticaret ve Gümrük Anlaşması) çerçevesinde ortak rekabet gücünü yitirmekte olan tekstil sektörlerini korumak amacıyla bu anlaşmanın genel felsefesine ters düşen Çok Elyaflılar Anlaşmasını (Multifibre Agreement) aktederek gelişmekte olan[…]
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı gerçekten Türkiye’nin en önemli yatırımlarının yapıldığı, en stratejik alanlarda hizmet veren bir bakanlıktı. Ne var ki, bu önemine uygun bir altyapıya sahip değildi. Tam manasıyla ihmale uğramış, bir[…]
Zoraki görevimin zor koşullarda başladığını ilk yazımda anlatmıştım. Kariyerime yabancı bir alanda, yetersiz koşullarda ne yapabilirdim? Ne kadar faydalı olabilirdim? Külüstür bir bakanlık binası, yetersiz ve bakanlığın asli elemanları olmayan bir kadro, personelin[…]
Kamuda bir görevden isteyerek veya istemeyerek ayrılmak olduğu gibi, yine bir kamu görevine hiç talip olmadan bir emrivaki ile atanmak da olabiliyor. Olabilir diyorum. Çünkü ben, Ertuğrul Önen olarak yaşadım. O tarihlerde[…]
Ülkemizin tarımsal üretim yeterliliği açısından kendine yeterliliğini, gerek üretim rakamları gerekse dış ticaret değerleri ile ele alarak inceledik. Vardığımız sonuç ülkemizin tarım ürünleri açısından kendi kendine yeterli olduğu efsanesinin bir boş öğünmeden öteye[…]
Geçen haftalarda o tarihteki ismi ile Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin başkenti Doğu Berlin’e tayin edilirken kendimi nasıl Hamburg’da bulduğumun başlangıç hikâyesini anlatmıştım. Hamburg o tarihlerde en önemli ihraç ürünlerimiz için bir sirkülasyon merkezi[…]
Cumhuriyeti kuranların daha Kurtuluş Savaşı günlerinden başlayarak dış ticaretin düzenlenmesine ve uygulanmasına özel bir özenle yaklaştıklarını daha önceleri yazılarımızda dile getirmiştik. Nitekim, 1930 yılında çıkarılan “ Ticarette Tağşişin Men’i ve İhracatın Murakabesi ve[…]
11 Nisan 2016 tarihli yazımızda ‘’Tarımda kendi kendimize yetiyoruz’’ efsanesini ele almıştık. O yazımızda gerçek tabloyu görebilmek için ülkemizin tarım ürünleri dış ticaretini de mercek altına almanın gerekliliğine işaret etmiştik. İşte bu yazımızda[…]
Akılsız Merkez Yönetiminin cezasını yurtdışındakiler çeker. Hani “Akılsız başın cezasını ayaklar çeker” diye bir deyimimiz vardır. İşte buna benzer bir durumu yaşayan olrak bu yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyor İki kez İhracat Genel Müdür[…]
Eskilerde ataması, kurası, genelde çok istenilmeyen bir yere çıkanları “havası ve suyu iyidir’’ diye teselli ederlerdi. Devlet memuriyetinde de diğer mesleklere göre buna benzer bir teselli deyişi hep söylene gelmiştir. ‘’Maaşı garantili, itibarı[…]
Bu serinin ilk yazısında dış tayinin anlamı ve tayin oluncaya kadar yaşananları anlatmıştık. Bu yazımızda da, bu aşamaları bizzat yaşamış birinin anlatısı ve belki de tanık olduğu ilginç anı ve anekdotlarla seriye devam[…]
Yıllarca hep bir ülke efsanesi ile oyalandık. Buna göre Türkiye, tarımda kendi kendisine yeten 7 dünya ülkesinden biriydi. Gerçekten böyle miydi..? Geçmişte de böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. Ama gururumuzu okşayan, güven veren bu[…]
Başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere bazı bakanlık ve teşkilatlarda görev yapan memurlar yaptıkları görevin bir gereği ve sonucu olarak yurtdışında da görevlendirilmektedirler. Nitekim Cumhuriyetin henüz 10. Yılının idrak edilmesinin ardından 1934 yılında İktisat[…]
Hatırlayanlarınız mutlaka vardır. Bir eski dış ticaret bakanı her il için asgari 1 milyar dolarlık hedef koymuştu. Biz bu hedefin ne ölçüde gerçeğe dönüştüğüne web sayfamızın haftanın arşivinde yer alan 10 Ocak 2014[…]
1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde doğan büyük halk ozanı Aşık Veysel 21 Mart 1973 günü “Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. İki kapılı bir handayız, gidiyoruz gündüz gece” dizelerine uygun[…]
Bu kavram doğrudan ilgili olmayan kişiler için çok fazla bir şey ifade etmez. Ancak, günlük hayatımızda tükettiğimiz ve kullandığımız fındık, kuru üzüm, incir, zeytinyağı, pamuk gibi ürünleri ve esas uğraş alanı bu ürünler[…]
İGEME, ihracatla, dış ticaretle hatta ekonomi ile ilgili işadamı, bürokrat, medya mensubu, akademisyen, çok geniş bir kesimin isim ve hizmetleri ile tanıdıkları, birçoğunun ise bu hizmetlerden yararlandığı kökü taa 60’lara uzanan kendine özgü[…]
Geçen hafta kaldığım yerden devam ediyorum. Ne yapacağımı bilmez halde ve kara düşünceler içinde Ankara Esenboğa Havaalanına teker koyduk ve otobüslerle o yıllarda maalesef çok yetersiz olan terminal binasına getirildik. Uçaktan indikten sonra[…]