TARIMI DESTEKLEMEK GELECEĞİ DESTEKLEMEKTİR Et ve Süt Kurumu

Et ve Süt Kurumu’nun tarihçesine baktığımızda, 1952 yılında 3780 sayılı Milli Koruma Kanunu’nun 6.maddesine dayanılarak Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Et ve Balık Kurumu adıyla bir İktisadi Devlet Teşekkülü olarak hayata geçirildiğini görüyoruz.

Kurumun en önemli amaçları “hayvancılık ve et sektöründe gelişim sağlamak, özel sektöre öncülük etmek, hayvancılığın bir ticari emtia haline getirilerek, et ve et ürünleri üretim sanayisini geliştirmek” olarak belirlenmiştir. Ancak, kanaatimizce, Kurum’un etkin görev yaptığı dönemlerde yerine getirdiği en önemli fonksiyon, et ve et ürünleri piyasasını tanzim etmek, piyasa koşullarının gerek üretici gerekse tüketici aleyhine bozulmaması için önlemler almaktı.

Kurum, üretici için bir nevi sigorta, bir son dayanaktı. Besicilik yapan kırsal kesimdeki üretici biliyordu ki, serbest piyasada istediği koşullar oluşmazsa, Et ve Balık Kurumu, afişe fiyatlarından istediği an malını kuruma vererek, karşılığını almak imkânına sahiptir. Bu sebepledir ki, piyasanın hâkim aktörleri de üretici üzerinde fazla bir oyun kabiliyetine sahip olmadıklarını bilerek hareket etmektedirler.

Başta Silahlı Kuvvetler olmak üzere büyük personel mevcuduna sahip devlet kurum ve kuruluşları ihtiyaçlarını, Et ve Balık Kurumu’ndan sağladıkları gibi Kurum aynı zamanda dar gelirli, kıt kanaat geçinen geniş tüketici kitlelerinin sağlıklı ürünleri makul fiyatlarla alabilmeleri için de bir çare kapısıydı.

Kurum, Türkiye’nin başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere hayvancılığın ön plana çıktığı tüm bölgelerinde, kombinalar, soğuk hava depoları, fabrika ve işletmeler kurarak fevkalâde geniş bir hizmet ağı yaratmışken, esas başarısızlık siyasi nedenlerden kaynaklanmasına rağmen, buraların verimsiz çalıştığı bahane edilerek son derece yanlış bir tercihle, 1992 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla özelleştirme kapsamına alınmış, adı Et ve Balık Ürünleri A.Ş. olarak değiştirilmiştir.

35 iş yeri ile faaliyetini sürdüren Kurum’un 1995 tarihinde 18 işletmesi (Şanlıurfa, Elazığ, Ankara, Bursa, Kars, Tatvan, Suluova, Afyon, Malatya, Kastamonu, Bayburt, Ağrı, Erzincan) et kombinaları ile İskenderun Soğuk Hava Deposu, 2000 yılında da Burdur, Gaziantep, Eskişehir ve Sivas et kombinaları özelleştirildi.

1994 ile 2007 yılları arasında Kızıltepe, Yüksekova et kombinaları Jandarma Genel Komutanlığı’na, Fatsa et kombinası 19 Mayıs Üniversitesi’ne, Konya et kombinası Meram Belediyesi’ne, Kayseri et kombinası ise Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmiştir. Trabzon Balık Mamulleri Fabrikası, Haydarpaşa Et Sanayi İşletmesi ve Zeytinburnu Kombinaları ise kapatılmıştır. Böylece, et ve balık, ancak ağırlıklı olarak et konusunda Türkiye genelinde yaygın bir ağa sahip olan tarımsal bir güvence kurumu ortadan kaldırılmış; besici kaderine, tüketici ise piyasanın insafına terkedilmiştir.

Uygulama hataları, çoğu siyasi tercih ve kararlardan kaynaklanan olumsuzluklar bahane edilerek toplum için fevkalade amaçlar hedefleyen bu güzide kuruluş yok edilmiştir.

Yanlıştan 2005 yılında dönülmüştür. Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 26.08.2008 gün ve 2005/104 sayılı kararı ile ve “Avrupa Birliği normlarına uygun olarak hayvancılık sektöründe düzenleyici ve destekleyici bir rol üstlenmesi” gerekçesi ile tüm varlıkları satılmış, Kurum’un yeniden ihya edilmek üzere özelleştirme kapsamından çıkarılması kararlaştırılmış ve Bakanlar Kurulu’nun 06.10.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile Kurum’un eski durumuna iadesi kararlaştırılmış ve “Et ve Balık Kurumu” adını alarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile ilişkilendirilmiştir.

Kurum’un ana statüsünün ilk maddesinde “Kurumun yeniden yapılandırılarak, hayvancılık sektöründe düzenleyici ve destekleyici bir rol üstlenmesi” hükmü ile ülke hayvancılığı için Kurum’a yeniden çok önemli bir misyon yüklenmiştir.

2013 yılında kurumun adı Et ve Süt Kurumu olarak değiştirilmek suretiyle, ülke sütçülüğüne öncülük etmek, sütçülüğün geliştirilmesi, desteklenmesi konusu da Kurum’un faaliyet alanı içine alınmıştır.

Bu son düzenleme çok yerinde olmuştur. Süt Endüstrisi Kurumu’nun özelleştirilmesi ile desteksiz kalan süt üreticileri de yeniden bir güvenceye sahip olmuşlardır.

Kaldı ki, hayvancılığın bir yan ürünü olan sütün de aynı Kurum’un uğraş alanına dahil edilmesinin bir politika bütünlüğü de sağlayacak olması bakımından da bu düzenleme isabetlidir.

Yeni ismi, yeni görev ve amaçları ile faaliyetini sürdüren Kurum; Adana, Ağrı, Bingöl, Diyarbakır, Denizli, Erzurum, Sakarya, Sincan, Sivas, Van, Yozgat et ve Erzincan tavuk kombinaları, İstanbul Soğuk Depo Tesisleri ile yeniden alt yapı oluşturmuştur.

Özelleştirme kapsamına alındığında 35 işyeri olan Kurum, sütü de bünyesine katmasına rağmen, özelleştirme kapsamından çıkarıldığı 2005 yılından bu yana yaşanan 12 yıl içerisinde ancak 13 işyeri ile faaliyet yapar hale gelmiştir.

Eski kombina arazilerinde şimdi alış veriş merkezleri, büyük siteler yükselmektedir.

Olan üreticiye, tüketiciye ve ülkenin boşa giden enerjisine, ithalata savurduğumuz dövizlere olmuştur.

Neyse, yine de “zararın neresinden dönülürse kârdır” diyelim.