2022 YILI DIŞ TİCARETİ SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ

Olağanüstü koşullarla karşı karşıya kaldığımız bir yılı daha geride bıraktık. İnanın hiçbir yurttaşımızın istisnalar dışında yaşamak istemeyeceği zor bir yıl oldu 2022.

Bir yandan pandeminin halen devam eden etkilerini iliğinde kemiğinde hisseden bu millet, diğer taraftan yaşadığı zor dönemin yaralarını sarmaya çalıştı bu geçen yıl içinde.

Kuzeyinde ve güneyindeki iki savaşın arasında ve savaşların etkisiyle yaşadığımız siyasi, sosyal, ekonomik sonuçların yarattığı tahribatla başa çıkmaya yine kendimize özgü yol ve yöntemlerle çaba gösterdik.

Gelelim ekonomimize;

Artık üç haneli rakamlara doğru tırmanan enflasyonun dar gelirli ve ücretli kesim üzerinde yarattığı yıkım, katlanılmaz boyutlara ulaşan işsizlik, üretmeyen bir ekonominin iyiden iyiye ortaya çıkan zayıflıkları, iki yakası bir araya gelmeyen devlet bütçesi, azgınlaşan dış ticaret ve buna bağlı dış ödemeler dengesi açığı, Merkez Bankasının tarihinde ilk kez döviz rezervlerinin (-) milyar dolarlarla ifade edilir hale gelmesi. Say say bitmeyecek olumsuzluklarla boğuşa boğuşa güç bela yılın sonuna ulaştık.

2023 de bizi ikili bir seçimin bekliyor olması da yaşanan tüm bu olumsuzluklara bu yıl içinde eklenen tuzu biberi oldu.

Üç hafta boyunca bölümler halinde değerlendirmeye çalıştığımız dış ticaretimiz işte böyle bir ortamda cereyan etti. Hani Napolyon generallerine sormuş “savaşı neden kaybettik” diye. Generaller cevap vermiş; “bir, barut bitti” Bunun üzerine Napolyon “tamam gerisini saymayın” demiş ya. İşte o misal yukarıda anlattığımız ortamda gerçekleştirilen dış ticaret için çok fazla açıklamaya gerek yok ama ben yine de geleneği bozmayacağım.

Buyurun işte sonuç tespitleri:

  • 2022 yılı ihracatımız son beş yılın en yükseği, ancak cumhuriyetin 100.yılı için hedeflenen 500 milyar dolarlık hedefin halen %96.8 gerisindeyiz.
  • Son 5 yılda ihracatımız kümülatif olarak %43.4 artmış, yani basit usulle bölsek bile her yıla %8.68’lik bir büyüme isabet ediyor. Gelişme, büyüme ihtiyacı olan bir ülke için yetersiz.
  • Tarım ürünleri faslında ihracatımız 7.7 milyar$. 17 milyon nüfusu Konya ilimiz kadar toprağı olan Hollanda’nın ise 100 milyar$. Bir de tarım ülkesi olduğumuz iddiasındayız. Kaldı ki 2022 yılında 14.8 milyar dolarlık tarım ürünleri ithalatımızla artık bir net tarım ürünleri ithalatçısı olduğumuz görülüyor.
  • İhracatımızda ilk 10 il genel ihracatımızın %83.4’ünü gerçekleştirirken, İstanbul tek başına ihracatımızın %49’unu, 4 Marmara bölgesi kenti (İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya) ise %61.7’sini gerçekleştirmektedir.
  • Depremin etkilediği 10 ilimizin ihracattaki payı %8.4’dür. Gelecek yıl bu oranda ciddi bir gerileme beklenebilir.
  • İhracatımızın yarıdan fazlası (2022 de %54.9) Avrupa kıtasında yer alan ülkelere yapılmaktadır.
  • İsrail’le ithalat ve ihracatımız tüm sürtüşmeler, restleşmelere rağmen ne hikmetse hız kesmeden istikrarlı bir seyirle artıyor.
  • Son 5 yılda (2018-2022) ithalatımız kümülatif olarak %57.3 artmış, basit usulle bölersek yılda %11.4. Ne dersiniz ithalatta daha başarılı değil miyiz?
  • İhracatımız da, ithalatımız da istikrarsız bir seyir izliyor. Tek haneli, çift haneli artışlar, gerilemeler, rus ruleti gibi ne çıkarsa bahtınıza.
  • Dış ticaret dengemiz felaket, 2022 yılında 109.5 milyar dolarlık açıklıkla tüm rekorları kırdık. Son 5 yılda verdiğimiz toplam açık 288.9 milyar dolar. 2022 yılında tek bir yılda verilen açık son 5 yılın açığının %37.9’una denk düşüyor. İşler her yıl her ay daha kötüye gidiyor gibi görünüyor.
  • 2022 yılının %69.8’lik ihracatın ithalatı karşılama oranı son 5 yılın en kötüsüdür. Bu su değirmeni döndürmez.
  • Mineral yakıtlar ve mineral yağlar ihracatımız şahlanmış ve %92.7 artış göstermiş. Peki aynı fasıl ithalatımız yerinde durmuş mu? Bakıyoruz mineral yağlar ithalatımız da %90.4 oranında artmış. Mutlak değerler olarak alırsak 2022 yılında mineral yakıtlar ve yağlar ithalatımızdaki artış tam 80 milyar dolardır. Buna karşın aynı fasıldaki artışımız sadece 7.9 milyar dolardır. Aradaki farkı fiyat değişimleri ile açıklamak mümkün değildir.
  • 2022 yılında Rusya ile dış ticaretimiz tam bir bahar canlılığı yaşamıştır. Rusya’ya ihracatımız %61.7 oranında artarken. Rusya’dan ithalatımız da %103.2 oranında artmıştır. Ancak bu oranlar sizi yanıltmasın. Mutlak değerler olarak, 2022 de Rusya’dan ithalatımız 29.9 milyar dolar artarken Rusya’ya ihracatımız sadece 3.6 milyar dolar artmıştır.

Bu gelişmelerde Ukrayna savaşının ve Rusya’nın yaşadığı güçlüklerin payı olduğu düşünülmektedir.

  • Kıymetli taşlar ve kıymetli madenler ithalatımızın da çok yüksek oranlı bir artışla (231.5) 7.1 milyar dolardan 23.5 milyar dolara çıkması da 2022 yılı dış ticaretinin ilginç gelişmelerinden biridir.
  • İthalatımız neredeyse ham madde ve ara malları ithalatından ibaret bir hale gelecek. Bu mal grubunun genel ithalatımız içindeki payı geçen yıl %80.4’e yükselmiş. Yıllarca uygulanan yanlış politikalarla sanayimizin üretim yapısının bozulmasının etkileri sürüyor. Bastırılmış kurlarla bozulma daha da artıyor. İhracat yapıyoruz da katma değerimizi hesaba katıyor muyuz?
  • Bu yıl en çok ihracat yaptığımız ve dolayısıyla en önemli ihraç kalemlerimiz saydığımız 10 fasılda yaptığımız bu ihracata karşı aynı fasıllarda ne kadar ithalat yapıyoruz? Bu işten kâr mı zarar mı ediyoruz? Bu fasıllarda ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı nedir diye merak ettim. Bu merakımın sonucu ortaya çıkan gerçekleri burada sizlerle paylaşıyorum.

2022 YILI
(1000 $)

FASILLAR İTHALAT İHRACAT FARK İHR/İTH (%)
1.Mineral yakıtlar ve mineral yağlar 96.559 16.404 -80.155 16.9
2.Kazanlar makinalar 34.574 22.673 -11.874 65.5
3.Demir ve çelik 28.367 14.672 -13.695 51.7
4.Kıymetli ve yarı kıymetli taşlar ve kıy.metal. 23.457 10.206 -13.251 43.5
5.Elektrikli makine ve cihazlar 21.534 13.705 -7.829 63.6
6.Plastik ve mamulleri 17.976 10.572 -7.404 58.8
7.Motorlu kara taşıtları 17.679 26.801 9.122 151.5
8.Örme giyim eşyası 1.079 11.008 9.928 1020.1
9.Demir ve çelikten eşya 3.687 10.534 6.847 285.7
10.Örülmemiş giyim eşyası 1.296 8.463 7.167 653.0
Fasıllar Toplamı 246.208 145.037 101.171 58.9

En iddialı 10 ihraç kaleminde tamı tamına 101 milyar dolar açık veriyoruz. 2022 yılında verdiğimiz toplam dış ticaret açığının %92.3’üne denk geliyor, bu 10 iddialı ihraç kalemimizdeki açık.

Son yıllarda bütçe açıklarını ifade ederken (faiz hariç) gibi pek de anlayamadığım bir rakam daha veriliyor ya hadi biz de ona özenerek mineral yakıtlar, mineral yağlar hariç diye bir bakalım. Yine açık veriyoruz. 21 milyar dolara iniyor açığımız ama, bu en iddialı ihracat kalemlerimizde açık verdiğimiz acı gerçeğini değiştirmiyor.

4 kalemde fazla veriyoruz. Bunların içinde en büyük rakamı oluşturan motorlu kara taşıtları faslının ise asıl sahibi değil fasoncusu olduğumuzu da unutmayalım.

Artık sıra geldi son söze; Üreten bir ekonomi yaratmazsak, know how, patent sayımızı artıramazsak, ileri teknolojili ürünler üretebilecek bir gelişmişlik düzeyine çıkamazsak, fasonculuktan kurtulup marka yaratamazsak biz bu olumsuzlukları daha yıllarca yaşamaya devam edeceğiz.