Ertuğrul Önen’in “Sen İşini Yaz Tut, Kış Çıkarsa Bahtına” ismini taşıyan kitabının “Zoraki Atama” ve “Hiç Değilse Şu Bakanlığı Adam Edelim” başlıklarını taşıyan bölümlerinde anlatıldığı üzere, Önen arkadaşları olan Ersin Faralyalı’nın Bakan, Mahir Barutçu’nun ise Müsteşar olması üzerine biranda kendisini yurtdışı görevinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar yardımcılığına atanmış olarak bulmuştur.
Bakan Ersin Faralyalı her bakımdan geri kalmış bu bakanlığın adam edilmesini hedef olarak koymuştur.
Fiziki altyapının iyileştirilmesi nisbeten kolaydır. Ancak, bir koalisyon döneminde, hele ortakların birbirlerini rakip olarak gördükleri bir ortamda, bakanlığın alt yapısını iyileştirmek için bir yasa çıkarmak adeta deveye hendek atlatmak kadar zordur.
Ancak, Enerji Bakanlığı Türkiye’nin en büyük yatırımcı bakanlığı olmasına rağmen bünyesinde tek bir genel genel müdürlük yer almayan, bağlı ve ilgili kuruluşlarının elemanlarıyla hizmetlerini yürütmeye çalışan, personeli için yükselme ve kendini geliştirme fırsatı sunmayan garip bir yapıdır.
Bu yapının değiştirilmesi için büyük uğraş verilerek 12.8.1993 tarih ve 505 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının kuruluş kanunu değiştirilerek, Enerji Dairesi, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü, Maden Dairesi Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne dönüştürülmüş; ayrıca bir Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı kurulmuştur.
Bu yapıya uygun olarak yeni ve ek kadrolar alınıp buralara yapılan atamalarla bakanlığın yüklendiği işleve uygun bir yapıya kavuşturulması ve hedeflerine daha rahat yürümesi sağlanmıştır.