2021 DIŞ TİCARETİ SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ

Zor bir dönemden geçtiğimiz yadsınamaz. Bir yandan tüm dünyayla birlikte ülkemizi de etkileyen ağır pandemi koşulları, diğer yandan ülkemizin iç dinamiklerinden kaynaklanan ağır ekonomik krizle savaşırken, hemen yanı başımızda patlak veren Rusya-Ukrayna silahlı çatışması ülkemizi tüm dünya ekonomilerden daha fazla etkileme temayülü göstermektedir.

Nitekim, doğalgaz ve petrol fiyatlarının artık günü birlik değişir hale gelmesi, ay çiçeği yağı stoklarımızın hızla eridiğinin yetkililerce ifade edilmesi üzerine toplumun bir yağ alma histerisi içerisine girmesi, keza, dış ticaretimiz yanında turizm sektörümüz açısından da bu savaşın olumsuz sonuçlarının olacağının artık net bir şekilde görülüyor olması, esasen ekonomimizde bozulmuş olan dengeleri daha da bozacak gibi görünmektedir.

Yüksek oranlı enflasyon ve işsizlik, milli paramızın sürekli değer kaybetmesi ile artan yoksulluk ve ekonominin bir döviz bulamama güçlüğü içine girmesi ile kendini gösteren krizin bu son gelişmelerle daha da ağırlaşan bir seyir izleyeceği beklentileri maalesef güçlenmektedir.

İşte bu koşullar içerisinde gerçekleşen 2021 yılı dış ticaretini üç hafta boyunca değişik yönleriyle inceleyip, sayılar, tablolarla sizleri bilgilendirdik. Sıra şimdi son sözleri söylemeye geldi.

Adım adım gidelim;

  • 2021 yılında ulaştığımız 225.3 milyar dolarlık ihracatımız son 5 yılın en yüksek rakamıdır. Aynı şekilde bu yıl sağlanan %32.8’lik artışta bu son 5 yıllık periyodun en yüksek oranlı artışıdır. İhracatın ithalatı karşılama oranında ulaşılan %83’lük düzey 2019 yılının ardından en iyi ikinci sonuçtur.
  • İthalatımız da bu yıl %23.6’lık bir artışla son 5 yılın en yüksek artış oranı ile yine son 5 yılın en yüksek ithalat gerçekleşmesi olmuştur.
  • Cumhuriyetimizin 100. yılına bir yıl kala ihracatta 500 milyar dolarlık hedefe hayli uzak kalmış olsak bile, dış ticaret hacmi olarak 496.7 milyar $’lık bir gerçekleşme ile 500 milyar $’ı yakalamış görünüyoruz.
  • Son 5 yılda (2017-2021) toplam 1.171,1 milyar dolarlık ithalata karşılık toplam 917.5 milyar $ ihracat yapmışız ve sonuçta 253.6 milyar dolar dış ticaret açığı vermişiz. Yani yıllık ortalama 50.7 milyar dolar. Bu açığı diğer gelirlerimizle karşılayabilsek ne ala. Ancak, gerçekte bu mümkün olamadığı için sonuç dış ödemeler açığı ve dış borç olarak ekonomimize fatura edilmektedir.
  • İhracatımızın %95’ini imalat sektörü mamulleri oluşturuyor. Ancak, tek bir markalı malımız yok. Genelde fasoncu konumundayız. Lacoste, Burbery, Ford, Fiat vs. Türkiye’de üretiliyor ama marka lisans, know how bizim değil. Her şeyin egemeni markanın, lisansın sahibi olan yabancı şirketler.
  • İmalat sektörümüzün hammadde ve ara malı gereksinimi büyük ölçüde ithalatla karşılanmaktadır. 2021 yılında ithalatımızın %77.4’ünü bu mal grubu oluşturmaktadır. Toplam tutarı 210.1 milyar $’dır. İmalat sektörü ihracatımızın 212.9 milyar $ olduğunu göz önüne alırsak. Kalan katma değer ne kadar oluyor dersiniz? Mutlaka bu ara malları ve hammaddelerin bir kısmının iç piyasaya yönelik imalatta da kullanıldığı açık ama yine de ihracatımızın sağladığı katma değer açısından düşünülmeye değer bir durumdur. Yüksek teknolojili ve markalı mallar üretememiz de önemli bir eksiklik olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.
  • İhracatımız geleneksel seyrini izlerken ithalatımız her geçen yıl biraz daha Uzak Doğu ağırlıklı olma yönünde hızlı bir değişim gösteriyor.

Ancak, söz konusu uzak doğu ülkelerinden yüksek değerlerde ithalat yaparken, ihracatımızın ithalata paralel gelişmediğini ve dengesiz bir yapı oluştuğunu görüyoruz. Bu durumu fevkalade sağlıksız buluyorum.

İşte Sayılar:

SEÇİLMİŞ 10 UZAK DOĞU ÜLKESİ İLE DIŞ TİCARETİMİZ

(Çin, Hindistan, Japonya, G.Kore, Malezya, Tayvan, Tayland, Vietnam, Endonezya, Bangladeş)

(milyar ABD $)

  İthalatımız İhracatımız Fark İhr/İth %
2017-2020 187.2 27.8 159.4 14.9
2021 62.7 8.6 54.1 13.7
2017-2021 250.9 36.4 214.5 14.5

Listeye en çok ticaret yaptığımız uzak doğu ülkelerini dahil ettik. Gerçi tamamını alsak da sonuç farklı olmayacaktı. Her yıl bu konuya dikkat çekiyorum ama değişen pek bir şey yok. Bu ülkelerin tamamı ithalatımızın önemli figürleri iken, ihracatımızda pek rol almıyorlar. 5 yılda 214.5 milyar $ dış ticaret açığı ve %14.5 ihracatın ithalatı karşılaması gibi komik bir değerle karşı karşıyayız. Çoğu dünün sömürge ülkeleri ve yine birçoğu iç savaşlarla, istilalarla boğuşmuş, bölünmüş bu ülkelere bir gün imrenerek bakacağımız kimin aklından geçerdi.

Zaman zaman “nerede hata yaptık” diye sorup, duruyorum. Karşıma hep eğitim çıkıyor. İyi eğitilmemiş bir toplumun hiçbir alanda başarıyı yakalaması mümkün değil. İyi eğitimin iyi yönetimle ve teknolojik üretim yapısıyla bütünleşmesi başarıyı getiriyor. Bakın başarılı ülkelere hepsinde bu söylediğim unsurların mevcudiyetini göreceksiniz.

Ne diyelim, enseyi karartmayalım. Çok istersek bir gün bizim de olur.