Bukalemun da nerden çıktı diyeceksiniz. Haklısınız! Ama bu kez içimden hayvanlar dünyasıyla ilgili bir şeyler yazmak geldi ve konu olarak ilginç özellikleri olan bir hayvanı seçtim.
Bukalemun güzel bir hayvandır. Herhalde “neticede bir sürüngen işte, sürüngende güzellik mi olur? “diye düşünenleriniz az değildir. Peki o takdirde güzel hayvan demeyelim de güzel bir sürüngen diyelim. Herhalde bu ifadeye de karşı çıkmazsınız?
Vikipedia’nın yabancısıyım. Bukalemunun ismi güya Arapça “”bū qalamūn”dan gelmekteymiş ve yutan anlamındaymış. Bukalemunların gerçekten avlarını bir hamlede yuttukları düşünülürse bu isim açıklamasını doğru diye görmek mümkün.
Bu türü diğer kertenkelelerden ayıran en önemli özellikleri ayaklarıyla, dillerinin ve gözlerinin alışılmadık biçimleri ile renk değiştirme özellikleriymiş.
Dillerinin uzunluğu hayvanın kendi boynunun 1-1,5 katı kadarmış. Bu dil çok hareketli ve yapışkanmış. Bir jet uçağı ile kıyaslanırsa bukalemunların dilleri jet uçağına oranla 5 kat daha hızlıymış. Ne dil ama, diline düşen kurtulamaz derler ya, işte o misal. Bukalemun bir avı yeter ki gözüne kestirsin saniyenin kesirleriyle ölçülen bir zaman diliminde av mideye inmektedir. Allah böyle dillerden korusun.
Bukalemunların gözleri birbirlerinden bağımsız hareket edermiş, biri yukarı bakarken diğerinin aşağı bakması mümkünmüş.
Bakışını yakalayamıyorsunuz, dili uzun, yapışkan ve çok hızlı yani gözüne kestirdi mi kurtuluş yok.
Bitmedi tabi, gelelim en önemli özelliklerine. Muhakkak biliyorsunuz bukalemunlar kolaylıkla renk değiştirebilmektedirler. Derilerini sarı, yeşil, kırmızı, kestane rengi ve siyaha ve bu renklerin değişik tonlarına çevirebilmektedirler.
Böylelikle düşmanlarından kolaylıkla korunabildikleri gibi avlarına da kendilerini fark ettirmeden gereğini yapabilmektedirler.
Dünyanın değişik yerlerine dağılmış olarak yaşamlarını sürdürmektedirler. Afrika’nın ve Asya’nın bazı bölgeleri ile Akdeniz havzası bu yerlerdendir.
Baktım toplumumuz açısından çok tanıdık özelliklere sahip olan bu hayvan yaşam alanı olarak ülkemizi de seçmiş mi diye. Doğrusu tahminimde yanılmadığımı gördüm. İzmir’in güneyinden başlayarak tüm Akdeniz sahil kesiminde yaşayan bukalemunlarımız varmış. Her paylaşımda olduğu gibi bizim payımıza bukalemunların da “bayağı”sı düşmüş. Bu bölgelerimizde yaşayan bukalemunlar bayağı bukalemun (Chamaeleo Chamaeleon) olarak adlandırılmaktaymış.
Dili uzun, hızlı ve yapışkan ve de gerektiğinde görünmez olabilme niteliğinin insanlara bahşedilmemesini yaradanın bilgeliğine bağlayalım.
Aklınıza gelenleri tahmin edebiliyor gibiyim. Allah bizi korumuş, ya bu özelliklerin tamamına sahip olsalardı diyorsunuz diye düşünüyorum.