İŞLER İYİYE GİTMİYOR

2022 yılının dış ticaret gerçekleşmelerini üç hafta ard arda yazdığım yazılarla değerlendirmeye ve sizlerle paylaşmaya çalışmıştım.

Tekrar geriye dönüp baktığımda fiziğin bileşik kaplar teorisinde olduğu gibi ekonominin tüm katmanlarında görülen belirtilerin dış ticarette de oluştuğunu söylemek yanlış olmaz.

Hayattan kopuk bir eğitim sistemi, ekonomi biliminin gereklerinin tersine davranmayı alışkanlık haline getiren bir ekonomi yönetimi ve sonucunda üretmeyen bir ekonomi ve tüm bunların yansıması ile sürekli açık veren başarısız bir dış ticaret bilançosu.

Dış ticaretimizde koyduğumuz hedeflere ulaşamamışız. Tüm öngörülerimizde yanılmışız.

İşin acısı net tarım ürünleri ihracatçısı iken net ithalatçı durumuna düşmüşüz.

En iddialı olduğumuz ihraç kalemlerinde bile gerçekte net ithalatçı konumundayız. Örnek mi istersiniz? Kazanlar ve makinalar, demir çelik, elektrikli makine ve cihazlar, plastik ve mamulleri. En iddialı olduğumuz bir kısmına yukarıda değindiğimiz 10 ihraç kaleminin ithalat-ihracat farkı -101 milyar$. Evet yanlış okumadınız yüz bir milyar dolar.

2022 yılında bu kadar da olmaz dedirtircesine tam tamına 110 milyar dolar açık verme başarısını göstermişiz.

Yazıya “işler iyi gitmiyor” başlığını koydum. Çünkü TUİK’in açıkladığı 2023 Nisan ayı ve ocak-nisan dış ticaret değerleri beni bu yazıyı yazmaya ve bu başlığı kullanmaya yöneltti dersem yanlış olmaz.

Durumu birlikte değerlendirelim. Bakalım bana hak verecek misiniz?

NİSAN ve OCAK-NİSAN DIŞ TİCARETİ (milyon)

AYLAR İHRACAT DEĞ.(%) İTHALAT DEĞ.(%) DENGE DEĞ.(%) İHR./İHR.
NİSAN/2022 23.331 29.479 -6.147 79.1
NİSAN/2023 19.331 -17.1 28.069 -4.8 -8.738 42.1 68.9
OCAK-NİSAN 2022 83.399 116.083 -32.684 71.8
OCAK-NİSAN 2023 80.819 -3.0 124.313 7.1 -43.444 32.9 65.1

Türkiye kronikleşen dış ticaret açığının geçen yıl akut bir safhaya girmesi ile ödemeler dengesinde de büyük sıkıntılar yaşamaya başlamıştır. Biriken borç yükü, buna her yıl eklenen ödemeler dengesi açığı, merkez bankası rezervlerinin -70 milyar dolara inmesi bu krizi daha da büyütmeye devam ediyor.

Kurtuluş, yeni yatırımlardan bu yolla üreten bir ekonomi yaratılmasından ve üretimde ileri teknoloji aşamasına geçmekten geliyor. Ancak, bu söylediklerim hemen bugünden yarına ulaşabilecek hedefler değil. Dolayısıyla işler iyiye gitmiyor ve gitmeyecek gibi görünüyor.

İşte ocak-nisan dış ticaretinin resmileşen rakamları da bu söylemi teyit eder şekilde ortaya çıktı.

Nisan ayında ihracatımız %17.1 oranında azalmış ve 8.7 milyar dolar açık vermişiz. Geçen yılın nisan ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı %79.1 iken bu yılın nisan ayında %68.9’a gerilemiş.

İlk dört aylık sonuçlarda parlak değil. 2023 yılının ocak-nisan döneminde ihracatımız %3.0 oranında artarken, ithalatımız hız kesmeyerek %7.1 oranında artmış. Bu dört aylık dönemde 43.4 milyar dolar dış ticaret açığı verilmiştir. Bu tempoyla gidersek geçen yılın 110 milyar dolarlık rekorunu bu yıl açık ara kırmamız büyük ihtimaldir.

İşlerin gittikçe zora girdiğini geçen yılın ekim ayından itibaren görmeye başlamıştık. İhracat küçük oranlı artışlar, azalışlarla yerinde sayarken ithalatımız yüksek oranlı artışlarla arayı açmaktaydı. Bu durumu aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.

YILLAR AYLAR İHRACAT ARTIŞI (%) İTHALAT ARTIŞI (%)
2022 EKİM 2.8 31.4
2022 KASIM 1.9 14.0
2022 ARALIK 3.1 12.2
2023 OCAK 10.2 20.7
2023 ŞUBAT -6.5 10.1
2023 MART -4.3 3.4
2023 NİSAN -17.1 -4.8

2022 ekiminden 2023 nisan sonuna kadar geçen 7 ayda 146.9 milyar dolarlık ihracat216.8 milyar dolarlık ithalat yapılmış. 69.9 milyar$ dış ticaret açığı verilmiş. İhracatın ithalatı karşılama oranı %67.7’ye gerilemiş. Bu açığı turizm, hizmet gelirleri gibi ihracatın dışında kalan gelir kalemleri ile kapatmamız mümkün olmadığından dış ödemeler açığımızın büyüyerek devamı beklentimizdir.

Tüm koşullar böyle devam ettiği takdirde bu gidişatta olumlu bir sonuç beklemek “Godot” yu beklemekten öte bir değer taşımaz.