2018 YILI DIŞ TİCARET GENEL DEĞERLENDİRMESİ

2- İTHALAT

İhracatımızın gelişimine genel hatları ile baktık. Durumun pek de özlediğimiz, istediğimiz gibi gitmediğini birlikte tespit ettik.

Şimdi gelelim ne sattığımızdan ne aldığımıza. Burada problemin daha da büyük olduğunu baştan söylemeliyim. Hepinizin bildiği gibi her alanda tarım, sanayi, ileri teknoloji ürünleri hemen tamamında üretimimizin ya yetersiz olmasından ya da o ürünleri üretebilecek imkânlara, teknolojiye sahip olmamamızdan dolayı aldığımız, daima sattığımızdan çok olmakta ve dolayısıyla sürekli dış ticaret açığı vermekteyiz. Hani deyim yerindeyse iki yakamıza bir araya getirememekteyiz.

Evet bu girişten sonra şimdi rakamları konuşturalım.

2018 yılında ithalatımız bir önceki yıla göre % 4.6 azalarak 223.0 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. “İthalata daha az para harcadık” diye sevinelim mi? Yoksa acaba “bu durum sağlıklı bir gelişme mi” diye endişeye mi kapılalım? Ancak, ayrıntılara baktıktan sonra bu konuda net bir şey söyleyebiliriz.

Bir önceki yıl yani 2017 de ise ithalatımızın 2016 yılına göre % 17.7 artarak 238.8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini göz önüne alırsak bu zikzak vari gelişmelerin pek de sağlık işareti vermediklerini söyleyebiliriz.

Son beş yılda 2016 yılının 198.6 milyar dolarlık ithalat rakamı bu dönemin en düşük, 2014’ün 242.2 milyar dolarlık gerçekleşmesi de en yüksek ithalat rakamı olmuştur. Sizce bu yüksek oranlı dalgalanmalar normal midir?

Bu yıl (2018) Hazirandan itibaren tüm aylarda ithalatımız gerilemiştir. Hele yüksek kur hareketlerinin görüldüğü Ağustos ayından itibaren bu gerileme oranları çift haneli rakamlara ulaşmış ve Aralık ayında %28.3 ile bu yılın rekorunu kırmıştır.

Gelelim en fazla ithalat yaptığımız kalemlerdeki gelişmelere;

2018 İthalatında ilk 5 Madde

(milyon$)

2017 2018 (Fark) 2018-2017
Mineral yakıtlar, yağlar 37.205 42.999 5.794
Organik kimyasal ürünler 5.388 5.973 585
Plastikler ve mamülleri 13.265 12.938 -327
Kıymetli ve yarı kıymetli taşlar, kıymetli madenler 17.444 12.557 -4.887
Demir, çelik 16.762 18.401 1.639
Kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar 27.164 25.767 -1.397
Elektrikli makine ve cihazlar 21.152 16.569 -4.583
Motorlu kara taşıtları, motorsiklet ve bisikletler 17.428 13.895 -3.533
TOPLAM 155.808 149.099 -6.709

2018 yılı toplam ithalatımızın % 66.8’ini oluşturan bu beş kalemdeki toplam düşüş    % 4.3 ile ithalatımızdaki genel eksilme oranının biraz altında kalmıştır. Bunun en önemli nedeni mineral yakıtlar kaleminden kaynaklanan % 15.6’lık yüksek oranlı artıştır.

Bu beş önemli kalemden kıymetli taşlar ve madenlerdeki % 28’lik, elektrikli makine ve cihazlardaki % 21.7’lik ve nihayet motorlu kara taşıtları kalemindeki % 20.3’lük gerilemelerde dikkat çekicidir.

Peki bize en çok satan ülkeler hangileri diye merak etmiyor muyuz?

İşte bu listenin ilk beşi;

İthalatta ilk 5 ülke

(milyon$)

2017 2018 Fark (2018-2017)
Rusya 19.514 21.990 2.476
Çin 23.371 20.714 -2.657
Almanya 21.302 20.407 -845
ABD 11.952 12.378 426
İtalya 11.305 10.154 -1.151
Toplam 87.444 85.643 -1.801

Mineral yakıt fiyatları arttığı için Rusya’dan olan ithalatımızda % 12.7’lik bir artış kaydedilmiştir. Nasıl olmuşsa ABD’nin ülkemize ihracatını küçük oranlı da olsa artırmış olduğu görülüyor. En zararlı çıkanlar kıvır zıvır satıcımız Çin’le İtalya olmuş. Bu 5 ilkeden ithalatımız toplam ithalatımızın % 38.4’ünü oluşturmaktadır.

İthalatımız azalmış iyi de hangi tür malların ithalatı azalmış. Sıra bu bölüme geldi. İşte tablo;

Geniş ekonomik grupların sınıflanmasına göre ithalat

(milyon$)

2017 Pay % 2018 Pay % Değişim %
Yatırım malları 33.116 14.2 29.301 13.1 -11.5
Ara malları 171.462 73.3 170.044 76.2 -0.8
Tüketim malları 28.488 12.2 22.876 10.3 -19.7
Diğer 734 0.3 817 0.4 11.3
Toplam 233.800 100.0 223.039 100.0 -4.6

 

Bu tablo bize şunu söylüyor. Yatırım hızımız kesilmiş, ancak üretim performansımız çok küçük bir daralma dışında aynen devam ediyor denebilir. Esas sevinilecek nokta ise tüketim malları ithalatının % 19.7 oranında gerilemesidir. Ne dersiniz? Vur patlasın çal oynasın dönemi bitiyor mu?

Kendimiz üretirsek tüketelim de, başkasının ürettiğini tüketerek sefa sürmenin de âlemi yok. Biraz silkinip kendimize gelmemiz gerekiyor.

Yazının başında “bu ithalat azalmasına sevinelim mi yoksa endişe mi duyalım” diye sormuştum. İşte cevabı: “Tüketim mallarındaki azalışa sevinelim de, yatırım malları ithalatındaki azalışa da biraz endişeyle bakalım” derim.

Haftaya dış ticaretimizle ilgili son sözleri söylemek üzere hoşçakalın.

O. Ertuğrul Önen