DÜNYA DIŞ TİCARET AÇIĞI REKORTMENLERİ

dis-ticaret

Geçen hafta ülkemizin, maalesef çok fazla dış ticaret açığı verdiğini ve 2012 gerçekleşmelerine göre altıncı sırada yer aldığımızı ancak ekonomik büyüklükler itibariyle bir değerlendirme yapılması halinde, durumumuzun, üzerimizde yer alan ülkelerden daha karamsar bir tablo yarattığını belirtmiştik.

Bu hafta, niçin bizim dış ticaret açığımızın daha iç karartıcı olarak kabul edilmesi gerektiğini bir tablo ile ortaya koymaya çalışacağız. Bir “reeksport şehir devleti” olarak bizimle kıyaslanması pek doğru olmayan Hong Kong dışında, geçen hafta bizimle beraber irdelediğimiz ülkelerin fotoğrafını aşağıya çıkardık.

2012 Yılı Dış Ticaret Açığı Rekortmenleri
(GSYH Büyüklüğüne Göre Sıralanmıştır.)
tablo

İhracatın açığa oranına baktığımızda ise ithalatımız sabit kalsa bile açığımızı kapatabilmemiz için ihracatımızı %56 arttırmak gibi zor bir görev ile karşı karşıyayız. Hindistan’ın görevi % 66,7’lik oranla bizden daha zor görünüyor. Gelişmiş ülkelerde ise ABD % 51, 1, İngiltere % 45,6’lık oranla başı çekiyor.Bu tablo ülkemiz için maalesef iyi şeyler söylememektedir. Açık büyüklüğü olarak altıncı sıradayız ama açığın Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYH) oranı açısından birinci sıradayız. Yani bir yılda ürettiğimizin % 10,8’i kadar dış ticaret açığı veriyoruz. Bizim oranımıza yakın tek ülke Hindistan, gelişmiş ülkelerden sıkıntılı durumu olan ülke ise İngiltere’dir.

Açığımızın ithalatımıza oranı % 35,9’dur. İhracatımızın sabit kaldığı varsayımında (ki zor bir ihtimal) ithalatımızı bu düzeyde frenleyebilirsek dış ticaretimiz dengeye gelebilecektir. Bizden daha zor bir ödeve yine Hindistan sahiptir. ABD ve İngiltere için de durum parlak olmamakla beraber özellikle dünya rezerv parasını basan ABD için bunun pek önemi bulunmamaktadır.

 Sonuç: Hindistan ile birlikte gerçekten zor bir sınavla karşı karşıyayız. Üreten, rekabet edebilen, teknoloji ve marka yaratan bir ülke olmaktan başka çaremiz yok.